27 Haziran 2013 Perşembe

Sosyalleşmeye Çalışan Kızın Dramı

Biz insanlar iletişim özürlüyüz.  İnsan ne anlatabilir ki? Dertlerini,mutluluklarını,üzüntülerini.dizileri,filmleri vb... Anlat anlat nereye kadar. Sözlerin sustuğu yerde gözler konuşur toplum içinde kullandığımız bir cümledir. "The Bing Bang Theory" dizisindeki Sheldon da bilgisayarı sayesinde konuşuyor ya. Herkes bir şekilde anlatıyor kendini. Kimi de yaptığı müzikle,yazdığı yazılarla,çizdiği resimlerle,hareketleriyle ... 

Herkes bir şekilde anlatıyor kendini. Ya ben? Ben kendimi anlatamıyorum. Yani insanlara iletişim özürlü derken kendimi de içine kattım. Ben iletişim özürlü insanların başını çekiyorum. Ele başları gibi bir şeyim. Dünyayı fethedeceğiz. Evet davulcular bitti şimdi de konuşamayan insanlar başladı. Tek fark konuşamayan insanların lideri benim. 

"Neden asosyal,insanlarla iletişim kuramayan,şizofren birine dönüştüm?" diye düşünüyorum. Kendimin psikologu oldum iyice. Oturup kendi kendime "Evet Selinciğim bugün ne sorunun var?" gibisinden şeyler soruyorum. Hadi bilinç altıma inelim bakalım ne tür sorunlarım varmış falan diyorum. 

Dershanedeki sınıfımda sadece önümde yanımda ve arkamda oturan kişileri tanıyorum hani bir kaç muhabbetimiz var. Onların dışında da kimseyi ne tanıyorum ne isimlerini biliyorum. Sınıf 19-20 kişi. Benim ismini bildiğim 4 kişi diğerleri fıs.Bana senin sınıfında şu kız var tanıyor musun diye sorsalar. Öyle biri mi varmış derim o derece asosyal oldum lan. Benim için bir sorun teşkil etmiyor aslında. Hani bilsem ne olacak, bilmesem ne olacak havasındayım. Ta ki yanımda oturan arkadaşım Büşra bizim sınıfın en köşesinde ve en arkada oturan ikiliyi bana söyleyene kadar. Ben kafamı çevirip onlara baktığımda tepkim bu oldu:


"Oha lan. Bunlar bizim sınıfta mıydı? Yirim pekte şirinler Allah bağışlasın. "
Tabi arkadaşım bana mal mısın sen bakışları attı ya neyse. 







İşte tam o anda kafamda planlar kurmaya başladım. İşte ben bu çocuğa teneffüste çarpayım. Özür falan dilerken de muhabbeti kurarım. Ya da zeki bir şeye benziyor. Çıkarırım soru bankamı veririm ellerine şu soruda yardım edin bunda yardım edin falan. Oo tamam oldu bu iş.

Teneffüs zilinin çalmasını bekliyorum. İşte zil çalsın direk dalcam muhabbete. Ama yok arkadaş bir türlü cesaretim gelmiyor Gelen cesaretimi de sağ olsun canım arkadaşım Berkay'da öldürüyor. İşte süzdü süzdü beni: "Kanka bu kılık ne? Yataktan kalkıp gelmişin,ne makyaj ne başka bir şey var. Konuşmaz bak bu çocuk seninle." dedi. Demez olaydı. Gerçekleri vurmayın benim yüzüme bu kadar kahroluyorum,sivilcelerim çoğalıyor arkadaşlar. Yapmayın;


Yanımızdan dershanemizin rehberlik hocası geçiyordu. Yakaladım ben bunu başladım sormaya işte: "Hocam daha önce konuşmadığınız biriyle konuşmaya nasıl başlarsınız?" diye soruyorum. Canım pekte severim ben hocamı ama bu konuda bana pek yardımcı olamadı ya da onun söylediği şeyler benim planlarıma uymadı diyelim. Yani bana gençlerle konuştuğu selamlaşmaları söylerken benim tepkim buydu:

Neyse ben en sonunda aldım matematik soru bankamı: " Ya siz şu soruyu çözdünüz mü? Benim için bir bakar mısınız?" dedim. Tamam olur dediler. Verdim kitabı bunların eline bu ikisi harıl harıl uğraşıyorlar. Ben Büşra'ya döndüm bakışlarımda bu hava vardı ama:
Oldu bu iş!! Hobaaa. Oturmaya mı geldik!
Geçtim yerime dersin ortasında kitap bana geri döndü. Yapmışlar soruyu. Nasıl üzülüyorum belli değil ama. İnsan dersin ortasında mı verir ayıp ya. Ders bittiğinde verirsiniz bende muhabbet etmeye çalışırdım falan. Neyse çıkışta tenhada demeyeyim de sınıfın girişinde kıstırdım ben bunu sormaya başladım. Bu buraya nasıl geldi falan anlattı bu. Bende ufaktan başladım muhabbete. Bu çocuk tuvaletin önüne geldiğinde durdu. Hafiften uzaklaşmaya başladı. Bende daha fazla uzatamadım. Çünkü çocuk kaçtı lan bildiğimiz?!!!  Allahıııııııım!!!?!!

Anlamıyorum arkadaşlar? Ben niye bu kadar asosyal ve iletişim özürlü oldum? Hayrına bi söyleyin ya.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder