27 Haziran 2013 Perşembe

Sosyal Ölüm ya da Sosyal Kıyamet


İşler her zaman planlandığı gibi gitmez. Özellikle beni içeren durumlarda. Hayatımın güzel olmasına takan insanlardanım. Tabii her ergenin ki gibi benim hayatımda güzel gitmiyor. Sanırım lisedeki gençlerin (yani bizlerin) tek sorunları onların çok fazla arkadaşı olmasından kaynaklanıyor.

Günümüz çağının genç nesli şuanda popüler olmak ve herkesin onu tanımasını ister duruma geldi. Bunların tek suçlusu  Justin Bieber ergeni. O olmasa belki profesyonel makineler ile fotoğraf çekmeye(çekilmeye) uğraşanlar olmayacaktı. Eline her fotoğraf makinesi alan ben fotoğrafçıyım demeyecekti. Fotoğrafçılık saygın bir hobi, uğraş, sanat olmaya devam edecekti. Bir şeylerin değerini düşüren sadece toplumdur. Ünlü olacağım, herkes beni tanıyacak düşünceleri olmayacaktı. "Facebook'ta benim 1000 arkadaşım var. Senin kaç arkadaşın var?" soruları muhabbet konusu olmayacaktı. Ah be Justin!

Lisede herkes yargıç ve jüri rolü oynar bir ortamda. Hayatta kalmak için tek yol bağımsızlık belki tarafsızlık. Cesur olmak kimse algılamadığı sürece basit bir cümleden eylemden ibaret.Çok lezzetsiz bir yerdir lise.Aynı tarafta olmamıza t-rağmen, anlaşamadığımız insanlar var mesela. Hayat işte bize istediğimiz her şeyi vermiyor. Olsun biz yine de isteyelim. Bkz.
Sayın Hayat lütfen bana;

  • Cillop gibi arkadaşlar,
  • Mükemmel ders notları,
  • Her gün Kore'ye gidip geri gelebileceğim kadar para,
  • Meyve yerine ipod,bilgisayar,kulaklık ... veren bir ağaç nasip eyle :D
Tabii siz bu isteklerimi "yes of course bebeğim yes of kors" diyerek yanıtlıyorsunuz. Aman siktir et. Öpüyorum sizleri..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder