Hani bir şeylerin elinden kayıp
gittiğini hissedersin. Bundan korkar her şeye sıkı sıkı tutunursun. Çünkü
kaybetmekten korkarsın. Bu his içinde bir yerlerde büyüdükçe sen her
şeye o kadar sıkı tutunursun ki karşındakini incittiğini fark etmezsin
bile. Ama sonunda ne olur? Kaybedersin. En başında düşündüğün her şey başına
gelmiştir işte. İşte o zaman bu bok dünyada kafanı kaldırır etrafına bakarsın.
Aslında gördüğün her şey canını sıkmaya başlar. Kafanı tekrar yere eğer
görmemiş olmayı dilersin. Sokak lambasının aydınlattığı bir banka oturursun. Ne
yapmayı istediğini,ne yaptığını, ne düşündüğünü anlamaya çalışırsın. Kendine
sorarsın "Neden ben?". Bu soru kafanın içinde dolanır durur. Arkana
bakarsın küçük dünya işte senin kaybettiklerini başkalarının kazandığını
görürsün. Kızarsın,küfredersin, belki de ağlarsın. Kaybetmek istemediğini fark
edersin. Hırslanırsın. Koşarsın. Kaybettiklerini kazanmaya ya da yeni
bir şeylere başlamaya koşarsın.
Umarım dayanacak bir
sürü güzel şeyin olur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder