27 Haziran 2013 Perşembe

Dünya Zıtlıklarla Dolu...









Bugün farklı bir yazı yazacağım size. Hepimiz bir gün öleceğimizin farkındayız. Yani sonsuza dek yaşayacağını zanneden insan yoktur sanırım. Eğer öyle düşünen insan varsa artık öğrendin seni hayalci insan, evet öleceğiz canım. Tamam öleceğimizi söyledim ama ne zaman öleceğimizi söylemedim ya da ne şekilde öleceğimizi,kiminle öleceğimizi... En acı ölüm yalnız ölüm sanırım. Düşünsenize yanınızda kimse yok. Arkanızdan sizi düşünecek arada sırada mezarınıza gelip göz yaşı dökecek kimseniz yok.


Ben şu zamanlarda ölüme fazla duyarlı oldum. Sürekli ölmenin nasıl bir şey olduğunu düşünüp duruyorum. Merak ediyorum aslında. Acı verici mi? Güzel bir şey mi? Boşluk mu? Şimdi ölsem arkamda kimlerin kalacağını, kimlerin üzüleceğini düşünerek bütün gün kafa patlıyorum. Yanlış anlamayın ölmekten korkmuyorum yada ben öldükten sonra konuştuğum sevdiğim insanların ne halde olacağından korkmuyorum.Evet böyle bencil bir insanım ben. Beni seven insan(lar) ben öldüğümde benim yokluğuma da alışacaksınız, bunu da atlatırsınız siz güveniyorum ben size!


Ben küçükken de ve şimdi de bir insan öldüğünde onun cenazesine gidemem. Korktuğum için değil. Fazla gergin,kasvetli bir ortam var cenazelerde. Biliyorum, yas tutuyorlar ama yapmayın yahu küçüklüğünüzden beri ölen çoğu şeye şahit olduk. Ağlasakta gidenin geri gelmeyeceğini biliyoruz. İşte bu gergin ortamlarda ben dayanamam gülmeye başlarım. Kahkaha atmasam da hani suratımda garip bir tebessüm,sırıtma falan oluşmaya başlar. Şuan bu yazıyı okuyanın beni kınadığını hisseder gibiyim. Kına anasını satayım. Gülüyorum işte sen beni kınayınca,ayıplayınca hatta kızıp küfür ettiğinde de güleceğim.


İşte bu yüzden cenazemi şimdiden planlamaya başladım. Benim gibiler benim cenazemde de benim çektiğim şeyleri çeksin istemiyorum.


Cenazemde neler olabilir bir düşüneyim.
1-Komedyen getirteceğim ağlamayın,gülün diye. 
2- Şeker dağıttıracağım size tatlı yiyin güzel şeyler konuşun diye.
3-Cenazeme siyah giyip geleni aldırmayacağım mesela. Zaten öldüm kasvetli yapmayın ortamı.
4-Sırf gıcıklık olsun diye gelen herkese galoş giydirsinler isteyeceğim.
5-Benim ablamla Şahan Gökbahar'ın skeçlerin bazılarını canlandırdığımız videomuz var onları izlettireceğim sonra videonun birinde çok komik bir "angut" deyişim var onu size armağan edeceğim. 
...



İşte böyle şeyler olsun istiyorum cenazemde. Bu yüzden hepiniz geleceksiniz. Gelmezseniz hortlar, peşinize düşerim.


Ben mektuplar yazıyorum. Aklınızdan 'Ne mektubu yazıyorsun?' diye geçiyordur. Vasiyet gibi değil ben öldükten sonra elinize geçecek mektup,kişisel bir şey. Şuan yakın olduğum insanlara yazmaya başladım. Ben öldükten sonra ellerine geçecek inşallah o mektuplar. Belki yazdığım mektuplar bir halta yaramayacak ama mektupları ulaştırdığım insanlar beni unutmayacaklar. Ben onlara ne hissettiğimi, ne yaşadığımı, gördüklerimi,bakış açımı, belirsizce ve gelişigüzel sürdürdüğüm yaşamımı anlatacağım bir nevi kendimi; bendeki izleri ben yaşarken bende göremediklerini göstereceğim. 






Neyse vasiyetimi yazmaya başlayacağım kendinize iyi bakın. Eğer elinize bir mektup geçerse bilin ki öldüm ve o mektubun değerini bilin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder