Olur da canım ciğerim bi tanecik arkadaşlarım bu yazdığım yazıyı okurlarsa ve bana hediye almak istiyorlarsa listem budur;
1- İlk olarak ben Doctor Who hayranı olduğum için onunla ilgili şeyler alabilirler ya da onu anımsatan şeyler olabilir. Mesela şu sitede ki Tardis anahtarlı kolyeyi çok beğendim. Bilginize efem
( http://www.wish.com/c/53b412d923228f0d8598cc3c )
ya da ( http://www.wish.com/c/53b41314e6f5de0d3e6fa824 )
2- Çorap seven bir kızım ben. Ama ucuz çorap. Fiyatı 50 kuruştan fazla olan çorapları giyemiyorum. Uşak'dayken pazardan şekil şekil değişik çoraplar alırdık arkadaşlarla. Her salı dört gözle beklerdim çorap almayı.
3- Benim küçükken çok güzel berelerim vardı. Böyle bayramdır zırttır zurttur olunca Balıkesir'e dedemle ninemlerin yanına giderdik. O zamanlarda bayramlar seyranlar hep kışa denk gelirdi. Eh bende hassas çocuum tabi. Hep berem olurdu hasta olmayayım diye ve ben hep o beremi dedemle babaannemin evinde unuturdum. Sonra geri döndüğümde bakardım ki dedem benim minnoş,şirin beremi çoktan benimsemiş, bağrına basmış olurdu. Tabi benim o anda kafamın içinde "giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir.." şarkısı dört dönüyor olur. O günden beri böyle hep içimde bi burukluk vardır berelere karşı.
4-Ben ilkokula giderken yazılarım çok küçüktü. O sene okula başlarken aldığım defteri o sene kullanırdım. 60-70 yaprak bir defter ama. Öğretmenimiz hep mikroskopla okuyacağız bu gidişle yazını biraz büyük yaz derdi,her defasında ama. Neyse bende ufak tefek bir şeyim her şeyimin küçük olmasının getirdiği psikolojiyle salata yaparken bile tüm malzemeleri küçücük doğrarım. O yüzden evde salatayı hep bana yaptırırlar. O kadar küçük doğruyorum ki sanki biri çiğneyip öyle koymuş gibi. Çiğnemeden yut yani o kadar küçük. Neyse bu yüzden hep evdeki bıçaklara önem vermişimdir. Şimdi Uşak'da eve çıkacağım için İzmir'deki bıçaklara sarılarak ağlıyorum. Alacaksanız keskin ve güzel olan bıçak seti alabilirsiniz canlar.
5-Ben kitap okumayı çok severim. Bana roman alabilirsin bunu okuyan kişi. Bilim kurgu,tarihi,polisiye,aşk hiç fark etmez. Dünya klasiklerinden sadece Uğultulu Tepeleri seviyorum. Türk klasiklerinden de bir kaç tane böyle sevdiğim var ama sonuç olarak pek klasiklerden sevdiğim söylenemez. Ben lise son sınıfken dershaneye gidiyordum. Dershanemin yakınında da kitapçı vardı. Savaş abi ona da buradan selam olsun. O kitapçıda çalışırdı. Çok sohbetimiz geçmiştir hatta bir ara bloğumu bile takip ediyordu. Sağolsun varolsun. O kitapçıda ikinci el kitaplarda vardı. Çok güzelde kitaplar bulurdum orada rafları karıştırırken. Bazen hiç kitap almadığım halde oradaki kitapları karıştırmama bile bir şey demezdi. O kitaplara bakmak bana nasıl da güzel gelirdi. Uşak'da bulamadım öyle Savaş abi gibi ben kitapları karıştırırken bana kızmayacak hatta sohbet edecek birini. İkinci el kitapları severim, bilginize.
6- Geçenlerde saatim durmuş. Ben saati 10.30 zannediyorum meğer saat olmuş 12.30 kol saatimin azizliğine uğradım anlayacağınız. Mağdurum arkadaşlar. Sevabına pil mi alıyonuz kol saatimi alıyonuz yapın bir güzellik :D
Şimdilik aklıma gelen bunlar. Olur da listeye ekleyecek bir şey bulursam burada olun tamam mı? Şimdilik bay bay :)